Oops! It appears that you have disabled your Javascript. In order for you to see this page as it is meant to appear, we ask that you please re-enable your Javascript!
Ruhsal farkındalık 

HAYATINI DEĞİŞTİRMEK İÇİN ÜÇ KÜÇÜK AMA ÖNEMLİ KARAR




ŞİKÂYET EDEN ZİHİN KURBAN ROLÜNDEDİR:

Her sabah uyanır uyanmaz aklına geçmişle ilgili insanlar ve olaylar gelmeye başlar. Bu anıların sıkıntı veren hisleri ruh halini ele geçirirken kendini bu düşüncelere çoktan kaptırmışsındır bile. Yataktan kalkma, yüzünü yıkama ve kahvaltı etme gibi eylemleri otomatik pilotta yaparsın. Zihnin tamimiyle bu anılarla dolmuştur ve bunlarla bağlantılı çeşitli olumsuz duygular seni ele geçirmiştir. Sabahın nasıl başladığına veya neler yapmakta olduğuna asla odaklanamazsın. Zihninde kendini sürekli kurban olarak hissettirecek düşünceler ve duygularla sıkışmış halde bulursun. Hadi itiraf et; çoğu zaman güne bu şekilde başladığının farkında bile değilsin. Güne nasıl başladığın tüm gününün nasıl geçeceği üzerinde müthiş bir etkiye sahiptir. Bu yüzden sabahları yaptığın her şeyin, her düşüncenin ve bunlarla bağlantılı her duygunun hayatını şekillendirmede büyük etkisi vardır. Zihnin ilk yaptığı şey koşullandığı odak noktasına her sabah geri dönmektir. Bu odaklanma şekli yıllar içinde gelişmiş olan düşünce alışkanlıklarıyla belirlenmiştir. Düşünce alışkanlıkları ise geçmişe odaklanarak yaşanılan can sıkıcı olayların tekrar tekrar zihinde canlandırılması şeklindedir. Ne yazık ki kendini kurban rolünde görmeye ve hissetmeye alışmış olabilirsin. Hayatın ve insanların yaptığı haksız ve acı verici deneyimlerin elinde bir oraya bir buraya savrulan bir kişi. Peki, sen gerçekten bu musun? Çünkü bu rolü kabul ettiğin anda şu anını ve geleceğini bu zihin yapısıyla programlamaya devam edeceksin demektir. Bu ise hayatında olumlu yönde bir değişim yapmana en büyük engeldir. Peki, ama ne yapmak gerekir bundan çıkmak için?

 




KARAR VERME ANI:

İşte ihtiyacın olan bu: ensendeki tüyleri diken diken edecek kadar güçlü ve derinden bir karar verme anı. Bu öyle bir an ki tüm benliğinle attığın ama kimselerin duymadığı sessiz bir çığlık. İşte bu çığlık beynindeki tüm programları yeniden yazacak kadar güçlü. O kadar güçlü ki bu karar ve irade karışımı halden çıkan duyguyla yenemeyeceğin bir hastalık veya üstesinden gelemeyeceğin bir engel yok. Karar vermen gereken şu: BEN İÇİMDEKİ GÜÇLE HER ŞEYİ BAŞARABİLİRİM. BEN KURBAN DEĞİL HAYATIMIN YÖNETİCİSİYİM. BEN YÜKSEK BENLİĞİMLE BİR VE BÜTÜN OLARAK DOĞRU ADIMLARI ATANIM. BEN KENDİME VE HAYATIN BÜTÜNLÜĞÜNE GÜVENEN SEVGİYİ TAM OLARAK ALAN VE VERENİM. BEN HAYATIMIN AKIŞINDA DOĞRU OLANA ÇEKİLEN VE DOĞRUYU KENDİNE ÇEKENİM. İşte bu karar anından sonra beynindeki eski programlar bir anda duruyor ve ardından şimdi vereceğim hayat değişikliklerini yaparsan yenilenmiş bir programla muhteşem kapıların bir bir sen çaba göstermeden önünde açılmaya başladığını görüyorsun.

 

BİRİNCİ HAYAT DEĞİŞİKLİĞİ: Sabahları erken kalkarak 30 dakika meditasyon ve olumlama yapmak

Sabahın erken saatlerinin günün akışı üzerinde büyük önemi olduğunu biliyorsun. O zaman ne olursa olsun günün rutininde önemli bir değişiklik yapmanın zamanı geldi. Büyük iş adamlarının ve başarılı bilim adamlarının pek çoğunun saat sabaha karşı 4-5 gibi uyandıklarını ve 2 saatlerini spor ve meditasyon yaparak geçirdikleri artık herkes tarafından biliniyor. Başarılı olmalarının ardında güne bu şekilde başlamaları olduğunu söylüyorlar. O zaman bu öneriyi cidden artık hayatına geçirmeye ne dersin? O tüylerini diken diken eden karar anından sonra bu değişimi hayata geçirmekte zorlanmayacağını düşünüyorum… O kadar erken kalkamasanda normal kalktığın saatten 45 dakika önce uyanıp yarım saatini zihnini olumlu yönde programlayacak meditasyon ve olumlama çalışmalarına ayırabilirsin.

 




İKİNCİ HAYAT DEĞİŞİKLİĞİ: Enerjini düşürecek haber veya yazıları okumamak; bunların yerine kişisel gelişim ve motivasyon içeren yazılar okumak

Hepimiz haber almak veya gündemde neler olduğunu bilmek istiyoruz ama artık iletişim araçları dikkat çekmek adına felaket haberlerine aşırı derecede odaklanmış durumda. Bu yüzden dikkatimiz sürekli negatif olana çekiliyor. Bunun uzun vadede zihin üzerinde oldukça yıkıcı etkileri var. Okuduklarımıza empati yaparak sanki kendimiz yaşıyormuşuz gibi algılayabiliyoruz. Empati gücün bir de herkesten biraz daha yüksekse bunun senin üzerinde farkında olmadığın etkileri de mevcut. Okuduğun haberdeki kişinin enerjisini kendine çekiyor olabilirsin. İnsanlarla bağ kurmak için onları birebir tanıman gerekmiyor. Enerji alışverişi duygusal bağ kurduğun anda başlar. Bu yüzden enerji alanını temiz ve titreşimini yüksek tutmak adına uzunca bir süre bu tip haberleri dikkat alanından çıkarmanı öneriyorum.  Bunun yerine her gün ruhsal gelişimine iyi gelen yazı veya videolara zaman ayırabilirsin.

 




ÜÇÜNCÜ HAYAT DEĞİŞİKLİĞİ: Bazı sıradan eylemleri tamamen anın farkında olarak yapmak

Anın içinde olabilmek veya şimdiyi yakalayabilmek zihin yapımızda kalıcı olumlu değişimler yapar. Bu değişimler en başta çok belirgin değildir. Biraz sakinleşmek dışında fazla bir etkiye yol açmıyormuş gibi gelebilir insana. Oysa durum bundan çok daha derindir. Bunu yakalayabilmek demek özel bir şey yapmadan, olumlama ya da meditasyon bile yapmadan günlük yaşamın içinde farkındalığı yakalama şansını sana verir. Bu öyle bir şans ki ne yaşarsan yaşa içindeki sakin varoluş enerjisiyle sürekli temasta kalmanı sağlar. Bunu yakalamanın en kolay yolu her zaman yaptığın bir eylemi tamamen kendini vererek ve her anında ne yaptığının farkında olarak yapmaktır. Örneğin; dişini fırçalamak… Diş fırçasının üzerine dokunarak sert dokusunu hissedersin. Üzerine sıktığın diş macununun kokusunu içine çekersin. Dişlerinin üzerinde gezinen fırçanın dokunuşunu duyumsarsın. Ağzındaki tadın ferahlatıcı etkisini hissedersin. Tüm bunlar olurken tamamıyla o anın içindesin. Bir bakmışsın geçmişe veya geleceğe kayan kaygılı zihnin duruvermiş. Diş fırçalama gibi basit bir eylem bir farkındalık çalışmasına dönüşmüş. Kendine her zaman yaptığın sıradan bir eylem seç ve her anını hissederek yap. Yaparken içine 5 duyunu mümkün olduğunca kat. Zihninde o anda oluşan düşüncelere dikkatini verme; sadece yaptığın neyse ona kendini tam anlamıyla ver. Başlarda bunun için diş fırçalama gibi kısa süren tek bir eylem seç. Sonrasında bunda ustalaştıkça yaptığın işte katıldığın bir toplantı gibi daha uzun ve araya insanların da karıştığı daha zorlu süreçlerde deneyebilirsin. Hayatın her anının bir farkındalık fırsatı olduğunu göreceksin.

 

 

 




BU DEĞİŞİKLİKLERLE NEREYE VARABİLİRSİN?

Bunlar en başta zihnin tarafından komik veya gereksiz eylemler gibi etiketlenebilir. En önemlisi zihnin egosal oyunlarına bir dur demektir. Şu ana kadar yaşadığın şekilde devam ederek değişimi kucaklaman mümkün değil. Alışkanlıklarının zincirini aldığın bu kararları hayata geçirerek kırabilirsin. İçindeki dingin ve sınırsız güce ancak bu şekilde dokunabilirsin. Ona bir kez dokunduğunda insan olma yolculuğunda büyük bir sıçrama yaşarsın. Bu yolculukta birlikte yürümek ne kadar güzel… Sevgi ve ışıkla kal…

Yazan ve Seslendiren: Didem ÇİLOĞLU


İlginizi Çekecek İçerikler

Yorum Yaz