YÜKSEK BENLİKLE EL ELE Yaşamak İçin Bu Sözleri Dinle
Hepimizin içinde gizli bir yüksek benlik bulunuyor. Aslında biz yüksek benliğin ta kendisiyiz. Ama doğumumuzdan bu yana geliştirdiğimiz ego, hayat sahnemizi sürekli işgal ettiğinden yüksek benliği hissetmekte zorlanıyoruz. Yüksek benliğimizle daha çok temasta olduğumuz bir yaşam tarzı hayatımızı daha mutlu ve bilgece yaşamamızı sağlar. Çünkü o hem bilgelik hem de mutluluk kaynağıdır. Ona hayatımızda daha çok yer verdikçe aklımıza takılan soruların yanıtları bize gelir. Önümüze beklenmedik fırsatlar çıkar. Normal şartlarda aşılması zor görülen problemleri yüksek benliğimizle temastayken bir bir çözülmeye başlar. Tüm bunlar doğallıkla gerçekleşir. Yüksek benliğin temelinde bizim öz varlığımız olmasına rağmen egosal varlığımıza, kendi kişisel his ve heveslerimize odaklandıkça bizden uzaklaşıyormuş gibi görünür. Aslında bu uzaklaşma hali sadece egonun perspektifinden öyle görünmektedir. Aslında olan şudur. Biz ego varlığımıza odaklanmak suretiyle yüksek benliğe bizden uzak durması yönünde bir mesaj göndeririz. Tavırlarımızla ona şöyle deriz. “Hayır, senin yüksek bilgeliğine ihtiyacım yok. Ben bir ego varlığı olarak sorunlarımı kendi kişisel zeka ve imkanlarımla çözeceğim.” Ve o bu mesajı dinler. Çünkü o bizizdir, o bizim özümüzdür. Böylece zorluklar üst üste gelirken o bilgeliğini kendine saklar ve bize hayata dair tüyolar vermekten kaçınır.
Hiç farkına varmadan girdiğimiz bu içsel anlaşma uzadıkça kendimizi kaybolmuş ve ne yapacağını bilmez halde hissederiz. Artık içe dönmenin ve kendi varlığımıza yeniden bakmanın zamanı gelmiştir. Kendimizi yüksek benliğimize açtıkça eski perspektifimiz dağılmaya başlar. Hayat amacımızı yeniden hissetmeye başlarız. Yeniden bereketli ve mutluluk verici bir akış içine gireriz.
Şimdi sana vereceğim yöntemleri kullanarak yüksek benliğini hayatına çağırabilirsin:
1. Güne yüksek benliğini tanıyarak başla:
Yeni bir güne uyandığında her zamanki alışık olduğun düşünce ve hissetme kalıpları da seninle birlikte uyanır. Dünün düşünceleri kaldığı yerden devam etme eğilimindedir. Eğer egosal düşünme ve hissetme biçimleriyle güne devam edersen düne çok benzer bir bugün yaşarsın. Bu nedenle uyanır uyanmaz kendine şöyle bir komut vermen eski akışı durduracaktır.
“Eski düşünme ve hissetme kalıplarını reddediyorum. Kendimi yüksek benliğimin bilgeliğine açıyorum.”
Ardından gün içinde egodan geldiğini hissettiğin bir düşünce veya his geldiğinde kendine net bir biçimde “DUR” de. Daha farklı biçimde hissetmenin mümkün olduğunu bilerek dur. Egosal akışı kestiğinde yüksek benliğin kendini ifade edebileceği bir boşluk yaratmış olursun. O an yaşıyor olduğun duruma daha bilgece bir çözüm bulabilirsin veya hemen bulamayabilirsin. Bu hiç sorun değildir. Önemli olan egosal akışı kesmek ve daha yüksek bir kaynağı davet edebilmektir. Bu ilk adımdır. Karşındaki problem tek adımda çözülen bir şey değilse bile bundan sonra ikinci, üçüncü ve çözüme ulaşana kadar olan tüm adımlar önünde belirmeye başlayacaktır.
2. Mucize alanında dur:
Eski düşünce ve alışkanlıklar onlarla yaşadıkça kendilerinden daha fazla üretirler. Bir noktada onların seni kum havuzunda oynayan bir çocuk gibi aynı alanda, aynı toprak ve çamurlarla oynar vaziyette tuttuğunu fark edersin. Halbuki gerçek çözümler zihinsel oyuncaklarımızla dolu oyun alanının dışında bulunmaktadır. Doğru çözümler, aynı mucizeler gibi, hiç beklemediğimiz şekilde ve anlarda, gelirler. Onların yüksek benlikle derinden alakası vardır.
Hayatında bir sorunla karşılaştığını hissettiğinde öncelikle ilk maddede anlatıldığı gibi durmaktır. Eski düşünce ve hissetme alışkanlıklarıyla tepki vermediğinden emin olmalısın. Ardından içinden onu yüksek benliğe havale et. Şu an çözümü bilmediğini ama onun sana getirileceğini bilerek yüksek benliğine güven. Böylece titreşimini yükseltmiş ve çözümlerin belirdiği mucizeler alanına geçiş yapmış olursun.
3. Yüksek benliği hatırla:
Gün içinde zaman zaman yüksek benliğinin seni iyi ve doğru olana yönlendirdiğini hatırla. İçinden “Yüksek benliğim beni her gün iyi ve doğruya yönlendiriyor” diyebilirsin. Hatırla ki sen zaten O’sun. Evrensel bilgelik ona izin verildiği ölçüde senin üzerinden akarak en doğru olanı yapar. Bunu kendine sık sık hatırlat. Hatırlatıcı cümleni söyledikten sonra içindeki bilgeliğe inanarak kontrolü ona bırakabilirsin. Çözümlerin alışıldık, ego alanı dışından gelmesi seni ürkütmesin. Her tekrarla güvenmeyi yeniden öğrenebilirsin.
4. Egonun sesi ile yüksek benliğin sesini ayırt et:
Egonun tepkileri duygusal bir yoğunluğa sahiptir. Ego bilindik şeyleri yüksek sesle ve bol miktarda söylemeye hazırdır. Yüksek benliğin sesi ise daha sakindir ve tam bir netlikle konuşur. Bu özelliğiyle çok kolay göz ardı edilebilir bir doğaya sahiptir. İçinden yüksek benliğin sesini tanımaya niyet ettiğinde o hayatında daha belirgin bir yer edinecektir. Bu sessiz ve berrak sesi tanımaya zaman ayır. Böylece seni doğru ve mutlu bir yöne sevk edecek bilgelik geldiğinde onu kolayca dinleyebilirsin.
5. Yüksek benlikle pazarlık etme:
Bir çok isteğimiz egosal alandan gelir. Onlar toplumun önemli ve havalı bulduğu konularda güç ve iktidar sahibi olmayı içerebilir. Yüksek benliğinle temas kurmanın ilk adımlarını attığında hayatında bazı iyileşmeler görürsün. Yalnız bu iyileşmelerin yüksek benlikle kurduğun bağ oranında hayatına geldiğini fark etmek önemlidir. Egonun yaptığı en büyük manevralardan biri bu bağlantıyı göz ardı etmek ve mevcut iyileşmeleri kendine mal etmektir. Hayatımızda bir şeyler doğru gitmeye başladığında yeniden egosal düşünce ve hislere geri dönme riski bulunmaktadır. Böyle zamanlarda ego kulağına fısıldayacaktır. “İstediğini elde ettin. Şimdi eskisi gibi yaşamaya geri dönebilirsin.” Bu noktada onu dinlemeyi reddetmek gerekir. Yüksek benlikle bağlantın doğrultusunda üzerine gelen iyi hissetme ve bereket halini egoyu beslemekte kullanmamak önemlidir.
Yüksek benlikle yaşama pratiği isteklerin gerçekleşene kadar yapmak zorunda olduğun bir teknik olarak görülmemelidir. O doğru yaşamın temelidir ve eğer izin verirsen hayatımızı kalıcı olarak güzelleştirebilir.
6. Enerji boyutunda ahlaklı olmalısın:
Yüksek benlik senin lehine ama başkasının aleyhine olan durumlarda sana yardımcı olmaz. O herkesin içindeki tek yüce benlik olduğundan başkaları da senin kadar değerlidir. Diğerleri olarak gördüğün herkes ve her şey aynı senin gibi yüce benliğin bir yansımasıdır. Bunu bilerek herkese en iyi şekilde davran. Her durumda elinden gelenin en iyisini yapmaya çalış. Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma. Bu toplumsal değil enerjisel bir ahlak kuralıdır. Burada iyiliğin ardında ruhsal bir bilgi bulunmaktadır. Mecbur olduğu için iyi davranan insan ile ruhsal bilgisi yönünde iyi davranan insan arasında enerjisel açıdan büyük bir fark vardır. Etrafındaki insanları seninle aynı ruhsal özün yansımaları olarak gördüğünde yüce benliğin gücü içinde parlayacaktır.
Yüksek benliğin ilahi olanla en derin bağındır. Bu bağlantıyı hayatının akışına yansıttıkça sevgi, mutluluk ve gerçek tatmin seninle olacaktır. Bunu derinden hissetmen ve yüksek benliğinle el ele yürümen için bu sözleri zaman zaman dinleyebilirsin. Attığın her adımla hayatındaki güzel değişimlere ulaşman dileğimle…sevgi ve ışıkla kal…
Yazan: Cem ÇİLOĞLU
Seslendiren: Didem ÇİLOĞLU