Oops! It appears that you have disabled your Javascript. In order for you to see this page as it is meant to appear, we ask that you please re-enable your Javascript!
Kişilik testleri 

Tatlı Hatıralar KİŞİLİK TESTİ



Çocukluk anıları arada geri dönüp baktığımız ve mutlulukla hatırladığımız hatıralardır. Bazen yeniden küçük bir çocuk olmak isteriz. Yeniden genç hissetmek ve masum bir çocuğun gözlerinden hayata bakmaya özlem duyarız. O günler her oyuncağın, her bebeğin, her oyunun birer hazine olduğu günlerdi. Hatta öyle ki eğer antika ve hatıra eşya biriktirmeye arzu duyuyorsak bu özlemin kökeni çocukluk duygularına dayanır. Bugün, bir erişkin olarak dondurma aldığınızı düşünün. Dondurma bizi her zaman mutlu etse de nedense çocukken yediğimiz dondurmaların daha lezzetli olduklarını hatırlarız. Çocukluk zamanlarının kendine has, büyülü bir özelliği vardır ve bunlar bizim şekillenmemize büyük katkıda bulunur.

Şimdi yapacağımız test bizi o saf zamanlara götürecek. Belki de geride bıraktığınıza inandığınız çocukluğunuzu orada bulacaksınız.

Şimdi, çocukluğunuzun bakkal dükkanına gittiğinizi hayal edin. Raflara bakıyorsunuz. O dönemlerin şeker, sakız, gofret ve çikolataları sizi karşılıyor. Bazıları raflara muntazam olarak dizilmiş, bazıları sepetlerde, bazıları da kavanozlarda duruyor. Bu ürünlerden istediğinizi, istediğiniz kadar alabilirsiniz. Şimdi sorulara geçelim. Soruları yanıtlarken videoyu durdurabilirsiniz.

  1. İlk olarak ne seçtiniz ve neden seçtiniz? Seçim nedeninizi detaylı olarak açıklayın.
  2. Dükkânda dolaşıp alacaklarınızı seçerken dışarıda dükkâna girmeye hazırlanan bir grup çocuk gördünüz. İçeriye kaç çocuk girdi?
  3. Alışverişinizi yaptınız ve bir torba şekerle eve döndünüz. Ama torbayı açtığınızda dükkân sahibinin size ikram olsun diye birkaç tane daha şeker eklediğini gördünüz. Kaç tane şeker hediye etmiş?
  4. Aldığınız şekerleri birisine hediye vermek istiyorsunuz. Kime vermek isterdiniz?

SORULARI YANITLADIYSANIZ YORUMLARA GEÇELİM.



Tatlı teması sizi zaman zaman küçük hediyeler ve hatta şımartılmayı beklediğiniz o çocukluk çağına geri götürür. Bu senaryo başkalarından beklediklerinizi ve başkalarına olan bağımlılığınızın derecesini betimler.

  1. Neredeyse sınırsız bir yelpazeden ilk olarak ne seçtiniz? Daha önemlisi neden onu seçtiniz? Seçiminizin arkasında yatan neden, aslında başkalarından en çok istediğiniz şeyi gösterir.

Örneğin eğer “İçinden sürpriz oyuncak çıkan çikolatayı alayım,” demişseniz, insanların birbirlerine hediye vermelerini önemseyen birisi olabilirsiniz. Maddi paylaşımlar sizin için önemlidir. Şimdi düşünün. O oyuncağı elde etmek için çikolatayı almak sizi yetişkinlik zamanınızda nasıl etkilemiş olabilir?

Bir başka örnek alalım. Çocukken seçtiğiniz çikolatayı bugün hala yiyor musunuz? Bu sizin seçimlerinize sadık olduğunuzu gösterir. Peki bu sadakat hayatınızı nasıl etkiliyor? Sağlamlık ve güven mi getiriyor yoksa değişime direnç göstermenize neden olan katı bir sadakat duygusuna mı sahipsiniz?

Eğer tadının ne kadar güzel olduğunu hatırladığınız için ya da sizde geçmişe özlem uyandırdığı için bir şeker seçtiğinizi söylediyseniz, çocukken annenizden gördüğünüz gibi ilgiye ve şefkate ihtiyacınız var demektir. Bu ilgi ihtiyacı hayatınızda nasıl tezahür ediyor?

Peki kararınızı dış görünüş şekillendirdi mi? Örneğin şekerin ambalajını beğendiğiniz için veya havalı göründüğü için almış olabilirsiniz. Yalnız unutmayın ki yiyecek olduğunuz şekerdir, kâğıdı değil. Bugün erişkin bir insan olarak dış görünüş kararlarınızı ne kadar etkiliyor? Ambalajın büyüsü tercihlerinizi hala eskisi gibi etkiliyor mu?



  1. Siz dükkanda iken içeri giren çocuk sayısı hayatınızda bağımlı olduğunuz kişi sayısını göstermektedir. Hayatta hepimiz desteğe gereksinim duyarız. Bu ister yaptığınız iş için fiziksel yardım olsun, isterse sevdiğimiz insanlardan duygusal destek olsun yanımızda birilerinin olmasını isteriz. Hiçbirimiz hayatımızı tek başımıza yaşayamayız. Ama sırtımızı tamamen başkalarına dayamak da kişisel bağımsızlığımızı kazanmamıza sekte vurur.

Çoğu kişi dükkâna bir ile beş arasında çocuğun girdiğini hayal eder. Dükkâna beşten fazla çocuk girdiğini hayal edenlerin daha bağımsız bir birey olmak için çaba sarf etmeleri gerekir. Hiç çocuk girmediğini söyleyen kişilerin de hayata bakış açılarını gözden geçirmeleri iyi olur. Dünyaya yalnız gelmiş olabiliriz ama tek başına ve desteksiz kalmak, her şeyi kendi başına yapmaya çalışmak arzu edilir bir şey değildir. Bu bakış açısını değiştirdiğimizde aradığımız desteği hemen yanı başımızda bulabiliriz. Bu şekilde hayat çok daha kolay ve tatmin edici olacaktır.



  1. Paketten çıkan bedava şeker sayısı annenize hâlâ ne kadar muhtaç olduğunuzun seviyesini gösterir. Dükkân sahibinin size gösterdiği ilgi annenizden beklediğiniz ilginin miktarını simgeler. Çoğu yetişkin bu soruyu bir ya da iki parça olarak cevaplar. Eğer on ya da yirmi diye cevap verdiyseniz kanatlarınızı biraz çalıştırmalısınız. Çünkü artık yuvadan uçup gitme zamanınız gelmiş demektir.
  2. Şekerleri kime vereceksiniz? Bu kişi sizin zamanı geldiğinde bakmak istediğiniz ya da çoktan size bağımlı olan birisidir.

Ebeveyninize verdiğinizi mi söylediniz? Gelecekte anne babanıza bakmanız gerekeceği düşüncesini taşıyorsunuz. Zamanı geldiğinde açığa çıkaracağınız bu düşünce şimdilik aklınızın bir köşesinde bekliyor.

Yoksa şekerleri eşiniz ya da gizlice hoşlandığınız birine mi verdiniz? Bu kişilerle kurduğunuz bağımlılık ilişkilerini incelemenizi öneririz. Onlarla nasıl daha özgür bir ilişki sürdürebileceğinizi düşünün. Onlarla bağımlılık içeren bir ilişkiye girmek belki bir ya da iki gün için sizi tatmin edebilir ama sonrasında bu ağır bir sorumluluğa dönüşebilir.

Yoksa şekerleri kimseye vermeyeceğinizi mi söylediniz? Bağlantıları çok az olan bir hayat istiyorsunuz demektir. Dünyadan çok az şey beklediğiniz için aynı anlayışı da karşıdan istiyorsunuz. Bu yaklaşım, paylaşmak zorunda kalmayacağınız anlamına gelebilir. Fakat aynı zamanda paylaşacak kimseniz olmadığı anlamına da gelebilir.



İlginizi Çekecek İçerikler

Yorum Yaz